GIDALI ŞİİRLER
Bitmeyen bir tiramisuyum zaten
Ortalarında kahve tadı çok gelen..
Ben bazen sana soruyorum
Nereden gelir nereye gidersin?
Her defasında aynısını söylüyorsun..
Hayy’dan gelir Hu’ya giderim..
Onlarca kez geçti bu konuşma aramızda.
Sen o sırada bebek bezi ile meşguldün..
Sen o sırada bir kumsalda kalabalıktın..
Sen o sırada kafenin birinde el çırpıyordun..
Sen o sırada aslında lezzetli
Diyerek yaptığın tiramisunun tadına
İlk kezmiş gibi bakıyordun..
Me’va Cenneti’nde bir kafede
Yeriz artık ancak..
Hu’ya gittiğimiz o bitmeyecek gün..
25 Ağustos 2024
CREME BRULEE
Bu bir tablo olsun
İki dağın arkasından
Batan iki güneşin olduğu..
Ressam bitirdiğini sansın da
Fırçadan bir beyaz damla düşsün..
Damlanın adı da venüs olsun..
Lacivert bir hayalin
Kömür dolu ciğerlerden yarınına
Eflatun çimenlerden bir masalı anlatsın..
Gabardin bir caddenin
Tafta bir sonbaharında
Parçalanmış bir aynadan
Kalsın da geriye minik bir parça
Hapsolmuş suretlerle dolsun yüreği..
Kadife bir akşamüstünün
Etamin bir şafağında
Mızrağıyla, kalkanıyla, baykuşuyla
Gömülmüş bir minerva gibi
Kahverengi bir mutluluğun
Fıstık yeşili bir umudu dolsun yüreği..
Karamelize bir süt kokusunun
Creme bruleeden gecelerinde
Ne venüs aynı
Ne de aynı
Schrödinger'in kedisi..
Lacivert kahverengi
Kahverengi lacivert gibi..
18 Ekim 2013
SU SÜT ŞARAP BAL
12 kardeşi olan adamın biri beni
Kör bir kuyuya attı
Yalandan kan sürülmüş gömleğimi tuttu da Kalbimin önüne attı
Dediler ki arkamdan öldü o öldü
Onu bir kurt kaptı..
Leza’dan Sair’den Hutame’den geçtim de
Gün geldi bir Hüdhüd sağ omzuma tırmandı
Bir kaşık Hüdhüd’e bir kaşık kendime
Yedirdim de dünya bulacakmış gibi beni aradı.
Bir hurma ağacının bir su arkının yanında
Yeniden bir doğuşla doğdum da
Sandılar ki doğar doğmaz konuşurum
Ama şimdi ben orucum
Ben artık hep orucum.
Rahman için konuşmamaya orucum.
Bilin bakalım ben kimim?
Bildiniz:
Musa.
27 Şubat 2024
BİR NESİL ÖZLEM
pastel renklerden
bir düş gördüm..
sancılarıyla sinmiş
bir dağın tepesine
güneşin aydınlığı..
doğurmayı bekliyor ölümü..
bir sevincin
kursağında kalmış,
ölmeyi öğrenemeyen
altın renkli
bir balık gördüm..
kaneviçelerinde ölümün
bir beyaz müge çiçeği kokladım
kokladım da
canım dediğim kalbimi
bir saksının toprağına gömdüm..
serçelerin didiklediği
bir böreğin mahremiyetinde
bir gün çıkarmak için
bağrından kalbimi
koca bir deniz su oldum..
güneşin büyüttüğü
sığırcıklarla and içtim,
kanatlarımızı boyarken
pastel renklerle..
bir saksının toprağında
sürecekken bir nesil özlem
ölmeyi öğrenemeyecek
bir düş büyüttüm
altın renkli bir balığın
mahremiyetinde..
17 Haziran 2010
CUMARTESİ
Bugün orda da cumartesi mi..
Gözler eski, saçlar eski, beachler eski..
Eski nisan, her şey gibi, kalbim de, rüzgâr da eski..
Vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan..
Hiç böyle ısınmamıştım yaşamaya.
Bitti o sevda kesildi çığlıkları kuzgunların..
Seni günlere böldüm, seni aylara
Daha böleceğim yıllara, yüzyıllara..
Büyük sular büyük gemileri sever çünkü..
Hani beni sorup duruyorsun ya aklında
Haftanın günlerine bölerekten beni..
Kızılcık suyu içmeye kalksa ne zaman
O ben ki beyaz kıyafetinin üzerine döküp duran..
Burnu lekeli bir kedi sakarlığının alışkanlığında..
O kedi ki bıyıklarını yaktırmadan anlamayacaktı
Lambada titreyen alevin oyunlarına inanmayacaktı..
Kızılcıklar oldu mu gemilere doldu mu..
Gönderdiğim çoraplar ayağına oldu mu..
Zaten rüyalarımda hep yalın ayaklı görüyorum kendimi..
Zaten rüyalarda ayaklar
Çoraplı ve çorapsız olarak ikiye bölünmez mi..
Ben çorapsız, sen çoraplı musalardan..
Olmazdı zaten bu sevda..
Ayağında çoraplar nakışı nakışına..
8 Haziran 2019
NO: 1 GÜL
Hak nefesi güldür gülün
Şu öten garip bülbülün
Derdi figanı güldür gül
Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazar güldür gül
Gülden pazar dağıla ile
Caddeler sokaklar gülden güle
Elma üzüm boyana güle
Güneş güle güneş güle
Sanki pembe biraz kiraz
Gül renginden bir güle
Uzanıp gülümsüyorum
Gülü alıyorum yüzüme sürüyorum
Her nasılsa sokağa düşmüş
Kolumu kanadımı kırıyorum
Sonsuzluk gül, sensizlik gül, gül pusat
Gül cemresi, gül yağmuru, gül hasat
Gülü sevenlerin yoktur karası
Kurşundan beterdir gülün yarası
Gül yarasına gül basıyorum
Yürüdükçe gül kokulu yaradan
Pembeden kirazdan bir gül sızıyor
Kaçmış da gülden tarih öncesi mısralardan
Gelir gelmez gül şarabının içine düşmüş
Bülbülün figanı hangi gülü dağlar
Fecrin gülünün doğuşuna kadar
Gül kokusuna boyanıyor caddeler sokaklar
Bu koku dünyayı tutacak nerdeyse
Gül, gül! diye bağıracak çocuklar bütün
Herkes, hep bir ağızdan: gül!
Ve her şeyin üstüne bir gül işlenecek
Saçların, alınların, göğüslerin üstüne
Yüreklerin üstüne
20 Mayıs 2019
KEDİLER SALI GÜNLERİ CEVİZ YERLER
Rüyalarda hep balonlar mı olur
Mavi beyaz kırmızı...
Raskolnikov sanrıları sinmiş
Nane limon kabuğundan demiryolları..
Jean Valjean bir akşamüstüsünde
Dulluğunu farkedemeyen ruhlar toplaşmış
Vali Konağı Caddesi’ne..
Nispet etme Nispetiye
Hiç kalır mı ki eksik yanın
Julien Sorel bir akıl hastanesinde
Ayak tırnağına sığırcıklar yuva yapmasın diye
Yağmurlar yağdığını sanan
Cevizsiz peynir tabakların var ya zaten senin..
Ceviz ceviz ceviz..
Bak o beyne faydalı
Hem bak şeklinden bile az çok beyin ummalı..
Lam Mim
Derler ki ne zamandır
Halka rağmen ben için
Daha eşit olan hayvan için
Derler ki ne zamandır
Çobanın özgürlüğü de mi
Deterministik materyalizm..
Bob Marley bir türküde
Koyunlar dahi gülüyor sana hala acıyarak bak..
Excelde oradan kopyalayıp
Oraya yapıştırabildin diye
Bir kahraman mı oldun ha ha hapşu..
Bana gel beni dinle iyi yaz
Defteri kalemi al iyi yaz
Nane limon kabuğu bir güzel kaynasın aman
Şifa bulursun öptüm ve geçti tamam.. Gökkuşağından trenler çıkacak tünellerden
Görmüyor musun her yanında özgürlük
Maviden beyazdan kırmızıdan ışıklardan
Elif bir özgürlük..
Sana rağmen
Senin de için..
Rüyalarda hep balonlar mı olur
Mavi beyaz kırmızı...
25 Mart 2014
Yorumlar
Yorum Gönder