KUŞKONMAZ
Ah be adam ah be adam
Mahvettin yüreğimi..
Selamun Aleyküm
Aleyküm Selam..
Abdest mi alacaksın..
Dedim abdestim var..
Vakti bekleyeceğim..
Siyah gözlüklü ölülerini
Siyah gözlüklerle alkışladıkları yerde..
Teşvikiye Camii’nin
Restorasyon perdesiyle gizlenmiş
İnsan geçmez yolunda
Perdenin dışında kalmış
Dipteki şadırvanın
Kimselerin göremeyeceği
Arka tarafındaki yalnızlığında,
Ah be adam ah be adam
Yüzünü ellerinin arasına almış
İçin için ağlıyorken buldum seni..
Elimde bir şişe suyla
Oturdum yalnızlığının yanına.
İnsanlardan utanarak
Bir köşeye sindiğin
Gözyaşlarının yanına..
Sırtını döndün,
Ağladığından utandın..
Bir ihtiyacın var mı abi..
Dedi ben sokaklarda yaşarım
Banyo edemiyorum
İnsanlardan utanırım..
Al bunu.
Dolu gözlerle baktı
Sakalının arasından parlayan yaşlardı
Temizliği..
Zekat mı dedi.
Dedim keşke..
Şu mu dedi..
Dedim değil..
Bu mu dedi..
Durdum..
Dedim Rabbim’in Yüzü..
Dedi Adn..
Tüm dünyalığı
Örtüsü içinden sarkan
Utangaçlığı al al olmuş
Eskimiş çıkınıydı..
O mu çıkınıydı
Yoksa
Çıkını mı o..
Ben vereceğim ki
Sonra,
Yakında sen de buraya gelip
Başkasına vereceksin.
Bunu duyunca çok ağladı.
Ciğerinden siyah gözlükler damladı..
Burada oturmuş
Rabbim’e dua ediyordum
O Rab ki seni gönderdi
Hızır sen misin dedi
Dedim böyle söyleme
Rabbim her oluşu tedbir edendir.
Elleri ile yüzünü sakladı
İçin için yeniden ağlamaya başladı.
Dedi, insanlar Allah’ı bırakıp
Paraya tapar olmuşlar..
Dedim en güzelini söyledin..
Dedi para olmasa
Hepimiz insanız aslında..
Dedim hepimizin yiyeceği
En nihayetinde bir topan ekmek..
Vakit geldi
Suyumu içtim
Bir sigara yaktım..
Dedim bunu da al
Dedi almam..
Dedim hani Rabbim der ya
Kendi yediğiniz nispetince..
Ben bugün bu kadarlık yiyeceğim
Sen de o kadarlık.
Yüzünü ellerinin arasına aldı
İçin için..
İçin için...
Ah be adam ah be adam
Kenarda atılı
Bir taş olsaydın ya
Yalnızlığında özleminin,
Ah be adam ah be adam
Siyah gözlüklü bir gerdanda
Taşlar içinden bir taş olsaydın ya da
Daha mı ederin olurdu yoksa..
Hani Rabbim der ya
Taşlardan öyleleri vardır ki
Bağrından ırmaklar fışkırır..
Ah be adam ah be adam
Börtü böceğin içinde yaşayan kedilere
Yesinler diye
Alınan bir mama kadar da mı
Ederin yok
Şu taştan dünyada..
Kendi yedikleri nispetince..
Ah be adam ah be adam
Annesini babasını bilmez adam
Ah be adam ah be adam
Kanserden bedeninde,
Utangaçlığı yalnızlığında adam..
Ah be adam ah be adam
Bir parmağı olmayan
Çanakkale Bigalı adam
Ah be adam ah be adam
Annesi kızını doğururken ölmüş
Biricik kızının hüznüne ağlayan adam..
Ah be adam ah be adam
Bana yıllar sonra
Tekrar şiir yazdıran adam..
Ayağa kalktım
Yalnızlığına sarıldım
Gözyaşlarının temizliğine değsin yüzüm diye..
Dedim Rabbim en büyük lütuf sahibidir..
Selam verdim..
İçeri girdim..
İçerden çıkınca
İçimden çok istedim
Bir kez dönüp bakayım
Belki son bir kez
Şadırvanın kıyısından da olsa
Görürüm silüetini diye
İçimden emredildi arkana dönme diye
Rabbin’in lütfuna ortak olma diye..
Dönmedim.
Dedim Rabbim’in Yüzü için..
Ve yeniden çıktım
Teşvikiye Caddesi’ne..
Onu aradım
Gelmek üzereyim dedi
Arkamı döndüm
Yüz yüze geldik
Saat tam 20.49’du
Hani 20.49 ayeti der ya
Sizin Rabbiniz kim Ey Musa...
Bvlgari’den olma
Teşvikiye’den doğma
Siyah gözlüklerimi
Kırdım attım.
Kuşkonmaz da ne ola peki..
Kuşkonmaz yediyi yedi ile çarpmanın kendisi..
Ah be adam ah be adam
Mahvettin yüreğimi..
27 Mayıs 2019
Yorumlar
Yorum Gönder