EDİPLİ ŞİİRLER


BİLDİĞİ NE VARSA HEPSİ YAĞMURLARDAN
Akira Kurosawa filmlerinden

Yağmurlu bir siyah beyazlıktı..

Griye kaçan bütün tekir kediler

Ya siyah

Ya da beyaza

Boyanmak isterdi..

O denli siyah ya da beyaz

Bir yağmurlu sahneydi..

Titreyen dudaklarının kırmızılığı

Ilık bir süt rengine bulanıyordu..

Kendiliğine alışmış siyah beyaz pozlar veren

Bir fotoğraf mankeni gibi

Keskin bir zencefil ve tarçın kokusuna

Bulanmıştı düşleri..

Kadraja azıcık gülümsedi.

Ve dünya gülümsedi..


Bir kadında bir çocuk hayaleti mi

Bir çocukta bir kadın hayaleti mi

Yalnızca bir hayalet mi yoksa..


Ne peki

Yıkarken kırılmış bir çay bardağının

Köpüklerden renklerle dans etmesi mi..

Yoksa bir karanfil çok mu uzaklardan gelmişti..


Bilmem ki

Benim de bütün yaşamımda hep karanfiller olmuştu..

Ama O'nu, her zaman hatırlarım

Sanki bir karanfilden sürekli doğmuştu..


Kafasını kaldırdı

Dünyanın tüm siyah beyaz fotoğrafçıları

O'nu bekliyormuşcasına

Boşlukta bir hayale baktı..

Yağmur yağarken tek başına olmaktan korkardı

Düşleri hep yağmurlardandı aslında..

Bildiği ne varsa hepsi yağmurlardan olduğu gibi..

Kadındı..

Bir garip

İçi vardı..

Bir kadında bir çocuk hayaleti mi

Bir çocukta bir kadın hayaleti mi

Yalnızca bir hayalet mi yoksa..

13 Ekim 2013


ÜÇ AYRI GEÇMİŞ

Sessiz dünya

Yıllar bir kibrit kutusuna

Sıkışmış dünya..

Dünya dünya

Yalan dünya..

Belki de bir hayaldi

Ya da uyumakta olan bir rüya..

Uyandığını sanmak gibiydi

Kendiliğinin sessizliğine uyanan dünya..

Ya da bir kediydi

Patileri ile

Dali resimleri çizen bir kedi

Ya da Bunuel filmleri çeken bir mırlama..

Kafka evreninden yapılma saten ipekten düşlerde

Konuşabilen de insanlar vardı belki..

Ne peki..

Gökkuşağından bir trenin tünele girmesini bekleyen

Bir su çiçeği mi..

Süt opali iki aynadan binlerce kimlik yaratan

Bir inci çiçeği mi..

Yağmursuz yalnızlıklardan evler inşa eden

Bir safran çiçeği mi..

Öldüğüm günden on sene bir gün artıktı..

Hem de ne..

Benim de tüm yaşamımda karanfiller olmuştu

Ama O’nu hep hatırlarım

Sanki bir karanfilden sürekli doğmuştu..

Yeryüzündeki tüm kavanozları kırdı

İçine balık katılmış olanları

Daha bir sessiz kırdı..

Özgürlük demokrasi denilen şeyden ibaret olmamalıydı..

Abcd alfabenin başlangıç üç harfiydi

Dünya kelimesini yazmaya yetmezdi..

Halbuki tek bir nokta ummuştu

Sanki tüm harfler sürekli ondan doğmuştu..

Özgürlük elle tutulmazdı..

Küçücük bir balığı zindanda tutan

Kendisini nasıl özgür kılardı..

Özgürlük jakoben bir aydınlık değil

Kibrit kutusuna sıkışmış

Sessiz ve yalan bir dünyaydı..

22 Mart 2014


MERDİVENLERİN BİTİMİNE BİR ÖPÜCÜK

üç tepede sevdim seni..

mecnunun oldum da

leyladan bir tepede sevdim seni

kireçburnundan denize bakan

bir gülümsemende sevdim seni..

karlardan beyaz yüreğinde sevdim seni

donmuş bir böğürtlende

beylerbeyinden deniz deniz esen

bir rüzgarda sevdim seni..

mihrimah mihrimah gözlerinde

kahveyle karışık bir gül kokusunda

üsküdardan bir tepede

adı bilinmeyen bir cennet çiçeğinde sevdim seni..

sanki bütün bir şehrin siyahına

inci bir damla gibi düşmüş

kalbinin ıslaklığında sevdim seni..

tomris kokan şiirlerinde edipin

tomrisinin sevildiğinden de çok sevdim seni..

Şubat 2015

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUR’AN’I NASIL OKUMALIYIZ?

MUVAFFAKİYET

GIDALI ŞİİRLER