Kayıtlar

ŞRA ŞERİA ŞERİAT MEŞRU BAŞLANGIÇ YAZISI

Resim
Bir balık topluluğu düşünün. O balık topluluğu suyun içinde senkronize şekilde aynı anda aynı yöne akın ediyor bazen ani, bazen de rutin şekilde. İşte o balık topluluğunun o toplu ve düzenli akın ediş şekli  ŞRA  kökünün en temel anlamı. Yani, ŞERİA MEŞRU ŞERİAT gibi kelimelerin kökünün. ŞRA, düzene sokan, etkileşimli yönetimi sağlayan kanunlar bütününe dayanan  YÜRÜTME erki  demek. ŞRA’sız devlet olmaz. Bir devletin varlığı, egemenlik, toprak ve ŞRA sahibi olması ile mukimdir. Şeriat ise Allah’ın Kuran’daki yasalarını (anayasa) referans alarak ŞVR yasama meclislerince dönemin ihtiyaçlarına göre üretilen kanunların toplum düzeninde uygulanmasında devlet tarafından tercih edilmesidir. Yasama  ŞVR yani ŞURA ile yani işinin ehillerinden oluşan kişilerden oluşmuş meclisle olmalı.   ŞAR eski Akkadça’da kral demek ama kanun koyan anlamı da var. Tanrı kral anlayışının kökeni bu mantığa dayanıyor. İslam bunu istemiyor. İslam yasama ve yürütmeyi ayırıyor. Yasama ŞVR...

GIDALI ŞİİRLER

Resim
TİRAMİSU Bitmeyen bir tiramisuyum zaten Ortalarında kahve tadı çok gelen.. Sen bilmiyorsun Ben bazen sana soruyorum Nereden gelir nereye gidersin? Her defasında aynısını söylüyorsun.. Hayy’dan gelir Hu’ya giderim.. Onlarca kez geçti bu konuşma aramızda. Sen o sırada bebek bezi ile meşguldün.. Sen o sırada bir kumsalda kalabalıktın.. Sen o sırada kafenin birinde el çırpıyordun.. Sen o sırada aslında lezzetli Diyerek yaptığın tiramisunun tadına İlk kezmiş gibi bakıyordun.. Me’va Cenneti’nde bir kafede  Yeriz artık ancak.. Hu’ya gittiğimiz o bitmeyecek gün.. 25 Ağustos 2024 CREME BRULEE Bu bir tablo olsun İki dağın arkasından Batan iki güneşin olduğu.. Ressam bitirdiğini sansın da Fırçadan bir beyaz damla düşsün.. Damlanın adı da venüs olsun.. Lacivert bir hayalin Kömür dolu ciğerlerden yarınına Eflatun çimenlerden bir masalı anlatsın.. Gabardin bir caddenin Tafta bir sonbaharında Parçalanmış bir aynadan Kalsın da geriye minik bir parça Hapsolmuş suretlerle dolsun y...

ÇOLPANLAŞMAK 2.0

Resim
Kadınların dış örtüleri olarak bilinen Cilbab kelimesinin kökü olan  جلب  CLB, Nur olan Kuran’da iki kez geçer. 33.59'daki anlamı dış örtü olarak çevriliyor olsa da bu eksik tanımlama bağlamı diğer ayetteki (17.64) aynı kökten gelen Eclib kelimesinden kopartmakta ve manayı açık şekilde budamaktadır. Ayetin çevirisi genel olarak şu şekilde yapılmaktadır: Ey Peygamber; hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış örtülerini (cilbablarını) üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir (gafûran rahîmâ). 33.59 Cilbab kelimesinin kökü olan  جلب  CLB "celb etme, cezbetme, çağırma, davet etme, istenilen yöne doğru sürme, kendine doğru çekme, peşinden getirme" anlamları ile ifade edilebilir. Çekim gücü, çekicilik anlamlarındaki Cazibe kelimesi de yine L Z geçişi ile Celb kelimesi için müteşabih bir köke sahiptir. Celb etmek fiili kendi içinde cazibeden parçalar da barındırır. CLB kökünün ...

CİLVE İŞVE

Resim
Hitbe ; bir erkeğin bir kadına hitab yoluyla evlenmek için talip olmasıdır . Nişanlanmış kimselerin nişanını göstermek için elin kınalanması ya da yüzük takılması hetbedir. Hitab etmek, talepte bulunmak, bir şeyi istemek için konuşmak demektir. Cilve ; damatların gelinlere hediye ettiği baş örtüsüdür . Cilalamak toz almak, parlatmak demektir. Ortaya çıkmak ve çok açık bir şekilde görülmeye ise aynı kökten tecelli denmiştir. Hayvanlarda görürüz, erkekler nikahlanmak istediği dişilerinin yanına gider böcek, solucan vb. hediye verir, ona özel öter veya çeşitli hareketler yapar. Cilve, tecelli eril bir tavırdır. Cilve ile aynı dip köke sahip celb etmek cezbetmek maksatlıdır. Dışa dönüktür. İşve ; aşığın ilgisini, bağlılığını ve arzusunu şevklendiren dişil eda , naz, hoş ve tripsiz tavır. İşve, şive, naz dişil bir tavırdır. İçe dönüktür. Doğrular bunlarken; erkeklerin içe dönük işveli nazlı, kadınların dışa dönük cilveli cazibeli olduğu bir devirdeyiz artık. Erkek ve kadın kendi fıtratından...

ŞEYTAN İŞİ PİSLİK

Resim
Allah,  uyuşturucu ve kumar ın şeytan işi birer pislik olduğunu söyler (5.90). Şeytanın  uyuşturucu ve kumar  ile insanların arasına düşmanlık ve şiddetli nefret yerleştirip insanları Allah´ı hatırlamaktan, namazdan ve iyilik üzere kurulu dayanışmadan geri çevirmek istediğini söyler devam ayetinde ise. Dünyada kara paranın çok büyük bir kısmı uyuşturucu alkol kumar yasadışı bahis gibi faaliyetler sonucu elde edilir. Ve bu kirli para çeşitli yasadışı yollarla temizlenip sisteme sokulmaya çalışılır. Bir yerde bu denli geniş ölçekli bir para akışı varsa, en tepede muhakkak küreselcilerin uzun vadeli stratejik çıkarlarına hizmet eden bir plan vardır. Bu plan apaçık ki, bir yandan insanlığı uyuşturup erdemli olandan ayırıp insan onuruna yakışmayan haller içerisine sokmak, öte yandan daha fazlasını tüketmenin en büyük başarı olduğu algısını sosyal medya ve medya kanallarıyla toplumlara enjekte etmek, böylece imrenme içindeki insanları kazanma hırsıyla borçlandırıp, insanlar ar...

KUR’AN’I NASIL OKUMALIYIZ?

Resim
Allah, Kuran’da ayetlerden bahsederken yarattığı ve indirdiği ayetler arasında hiçbir fark gözetmez, aynı kalıp ve kavramlarla kullanır. Bu, o denli iddialı bir tutumdur ki, der ki eğer evrendeki ya da Kuran’daki ayetler arasında bir çelişki bir çarpıklık bulabiliyorsanız delilinizi getiriniz. Yani evren ile Kuran mutlak düzeyde birbirini tasdik eder. İnsanoğlu nasıl ki doğayı tahrip ve tahrif ederek ekolojik zinciri kopartıp biyosferin dengesini alaşağı ediyorsa aynı şekilde Allah’ın indirdiği kelimelerin oturduğu zemindeki bağlamı kaydırarak kelimelerin mizanını tahrif etmektedir. Buna bağlı olarak da doğru ile yanlışın birbirlerinin içine nüfuz ettiği, kavram kargaşalarının hüküm sürdüğü bir kaos gezegeni ortaya çıkmakta. İnsanoğlu kelimeleri Allah’ın takdir ettiği zeminin dışına çekse de, insanlığın kolektif bilinç dışında asıl anlamlar daima mahfuzdur. Hakikat ve kavramsal kullanım arasında doğan bu ikilikler, şizofrenik toplumlar doğurmaktadır. Örneğin; gurur kelimesi Kitapta tak...